20 Mayıs 2012 Pazar

sur la piste du marsupilami

erasmusa geldiğinden beri yalnızca bir kere sinemaya gittiğimi farketmem üzerine büyük bir hayalkırıklığına uğramamla başladı her şey. sonra bu duygumu benimle aynı sınıfta okuyan belçikalı bir arkadaşımla paylaştım. ardından kendisi benim için film arayışlarına girişti. fekat liege'de bulunan sinemaların neredeyse hepsinin dublajlı filmleri vardı. yani mesela, julia roberts'ın "mirror mirror" filmine gitmek istesem, julia roberts'ı fransızca konuşurken dinlemem gerekecekti. bu fikir pek çekici gelmeyince fransız-belçika yapımı filmlere baktık. lakin onlar da pek depresfi, pek karamsarlar.. fragmanlarını izlemesi bile yetti benim için..


üzerinden bayağı zaman geçti, sınav dönemi yaklaştı herkes not okuma, ders çalışma telaşesine düştü. ben tam "yalan oldu bizim sinema" diye düşünürken arkadaşım-saolsun- bana bu filmi gönderdi: 

"sur la piste du marsupilami". "marsupilami yolunda" diye türkçeye çevirebilirim sanırım. fragmanı izlediğim an kesinlikle bu filme gitmek istediğime karar verdim. ve gidip izleyince de bi müddet "marsupilami"nin etkisinden de çıkamadım. gerçekten çok eğlenceli, sürekli kahkaha attıran, izlenesi bir film. alain chabat ve jamel debbouze başrolde harikalar. ama ben en çok general pochero rolündeki lambert wilson'ı sevdim. film boyunca onun o şarkı/dans performansını asla unutmayacağım sanırım.

bu arada, benim de yeni öğrendiğim bir bilgi: marsupilami, ilk kez andre franquin tarafından 1952 yılında meydana gelen bir çizgi roman karakteri. sarı tüyleri, siyah benekleri ve upuuuzun kuyruğu olan, kocaman gözlü şirin bi yaratık. televizyonda da daha önceleri bir çok kez yayınlanan bu çizgi roman serisinin beyaz perdedeki ilk yansıması bu film. 

marsupilami ailesi
doya doya gülmek isteyenlere tavsiye eder; iyi seyiler dilerim. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder