23 Nisan 2012 Pazartesi

budapeşte günlükleri-3-

Budapeşte'de son sayılabilecek günümü yaşamak için erkenden uyandık yine. erken dediğim de aslında 11 buçuk. zira 2 gecedir epey geç yatıp epey erken kalktığımız için bugün kendimize biraz kıyak geçelim dedik:) gezilecek bir çok yeri gezip, yapılacak birçok aktiviteyi yaptıktan sonra bugüne yapılacak pek bir şey kalmamıştı zaten. şimdi düşünüyorum da, 3 günde nasıl bir başarıysa koca şehri karış karış ama tadına vararak gezmişiz. merkezde ve çevresinde turistik olan veya olmayan her şeyi gezmiş, görmüşüz. arkadaşlarım gerçekten çok başarılı birer rehber olduklarını da kanıtladılar bana. onların sayesinde unutulmaz bir gezi yaşamış oldum.

son günümüz dolayısıyla daha sakin daha rahat geçti. Kahramanlar Meydanı'na gidip etrafı biraz inceledikten sonra, hemen yakınındaki Şato da kendimi kaybetmekle zaman geçirdim daha ziyade: Şato Vajdahunyad!

Şato Vajdahunyad

muhteşem bir bina. tam da eski zamanlarda prenseslerin yaşadıkları tarzda. etrafında göl var ve ormanın içinde saklı kalmış adeta. orada oturup uzun uzun şato ve göl manzarasının keyfini çıkardık. işte benim Budapeşte'de en çok sevdiğim yer burası oldu. burada yaşama isteği doğdu içimde. çok büyük ama çok güzel bir hayal :)


Kürtöskalacs
ardından şehir turumuza biraz daha yürüyerek devam ettik. bir önceki gün gezdiğimiz Andrassy Caddesi'nden yine yürüyerek geçtik ve sonra da Avrupadaki en eski metro hattına binerek (1 numaralı sarı hat) tekrar Rue Vaci'ye geldik. alışveriş merkezlerinin olduğu merkeze. yapılacak başka bir şey kalmadığından mağazalara girip çıkarak vakit geçirdik diyebilirim. kızkıza vitrin alışverişi yaptık. ayrıca geleneksel bir Budapeşte lezzeti daha tattık: Kürtöskalacs!. tarçınlı, çikolatalı, karamelli, şekerli.. bir sürü farklı çeşitleri vardı. çok beğendim! 


ardından akşam yemeği için Agi'nin evine gittik. anneannesinin yaptığı "ratatuy" dan gönlümüzce yedik. ve tabiki vin rosé eşliğinde:) uzun uzun sofra muhabeti yaptık. beraber geçirdiğimiz yazdan ve sonrasından bahsettik. eski fotoğraflarımıza bakıp tabiki minik minik dedikodular yaptık. yıllar sonra bir araya gelen çok yakın arkadaşlardık biz. çok özlemiş olduğum ama özlediğimin o ana kadar farkında olmadığım. 


ve ertesi gün sabah 6'da uçağıma yetişmek için erkenden gittik eve. erken yattık ama uyku tutmadı. her şey fazla mı güzeldi sanki? 
ve Budapeşte gezimi daha da güzel hale getiren iki arkadaşım Agi ve Orşi'den öğrendiğim bir şey daha oldu o da Katy Perry'nin Firework klibinin Budapeşte'de çekildiği. benim gezdiğim yerlerde... ve bu video da o tatil ve o arkadaşlarım için gelsin bakalım:)


you're a firework
come on let your colors burst




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder